Nevruz Kutlamaları
Nevruz DPÜ'de Coşkuyla Kutlandı
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi baharın uyanışının kutlandığı Nevruz Bayramı kutlamalarına ev sahipliği yaptı.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde baharın ilk günü 21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı kutlandı.
Kütahya Valiliğinin himayelerinde Evliya Çelebi Yerleşkemizdeki Rektörlük binası önünde düzenlenen etkinliğe Kütahya Valisi Dr. Ömer Toraman, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu, Kütahya Vali Yardımcısı Kenan Eskin, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Tayfun Dündar, İl Emniyet Müdürü Hasan Çevik, Kütahya'daki iki üniversitenin akademik ve idari personelleri, siyasi parti temsilcileri, Kütahya il müdürleri ve öğrencilerimiz katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'nın okunmasıyla başlayan kutlamalarda açılış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Altay Tayfun Özcan, "Tarihsel süreçteki en önemli ekonomik etkinliklerden biri olan hayvancılık tam da bu zamanda, soğuk geçen kış döneminin ardından doğanın rahatladığı bahar döneminde, gerçekleştirilmeye elverişli hale gelmiştir. Coğrafi bölgelere bağlı olarak bu süreç 21 Mart'tan başlayarak Mayıs ortalarına kadar uzanmaktadır. Ancak kutlama tarihi ne olursa olsun Japon Denizi'nden Akdeniz'e, Kızıldeniz'den Baltık Denizi'ne kadar olan Türk coğrafyasında baharın gelişi ortak bir kültür çerçevesinde kutlanmaktadır ve asıl önemli olan da budur" dedi.
"TÜRKİYE NEVRUZ'U KUTLAYAN TÜM ÜLKELERİ FORSUNDA SEMBOLİZE ETMEKTEDİR"
Halk arasında Nevruz kutlamalarının süreklilik arz etmesi dışında devleti idare eden hanedanların da bu geleneğe çıkmasının önemli olduğunu kaydeden Özcan, "Çeşitli örnekler bir tarafa Nevruz geleneğine en çok sahip çıkan hanedan Osmanlı Devleti olmuştur. Mart ayında Nevruziyye adıyla bir yemek sunulması uzun yıllar âdet haline gelmiştir. Bunun yanında saray müneccimbaşısının yeni yıl takvimini sultana sunması ve Nevruziyye adında yüklü bir bahşiş alması da geleneklerden biri haline gelmiştir" ifadelerini kullandu
Türkiye Cumhuriyeti'nin de Nevruz geleneğine sahip çıktığını ifade eden Özcan, "Nevruz geleneğini sürdüren tüm ülkeleri Cumhurbaşkanlığı forsunda bir yıldız olarak sembolleştiren Türkiye Cumhuriyeti de yıllardır bu bayramı bir devlet ciddiyetiyle kutlamaktadır. İlk olarak Sakarya Meydan Savaşı'nın ardından yayımlanan bir kararnameyle verilen Nevruz ve Ergenekon Bayramı'nın bir şenlik olarak kutlanması talimatı, yeni cumhuriyetin bu bayramı nasıl sahiplendiğinin kanıtıdır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de bu kutlamalara verdiği önemi ifade etmek isterim. 1929 yılında Atatürk'ün bizzat katıldığı kutlamalarda düzenlenen kortejde al bayraklarla yürünmüştür. Bu geleneğin sürdürülmesiyle Türkiye, Nevruz kutlamalarını Türk dünyası bayramına dönüştürürse, Türk dünyasındaki konumunu daha da kuvvetlendirebilir" dedi.
GÖREN: KÜTAHYA'DAN TÜM TÜRK DİYARLARINA SELAM OLSUN!
Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören, Şair Şehriyar'ın Heyder Baba'ya Selam şiirinden alıntı yaparak "Bayram yeli çardahları yıhanda / Novruz güli, gar çiçeği çıhanda / Ağ bulutlar köyneklerin sıkanda / Bizden de bir yâd eleyen sağ olsun / Derdlerimiz koy dikkelsün dağ olsun dizeleriyle başladığı konuşmasında "Bişkek'ten Almatı'ya, Bakü'den Aşkabat'a, Kazan'dan Ufa'ya, Nalçik’ten Komrat’a, Nahçivan'dan Abakan'a, Akmescit'ten Urumçi'ye, Abhazya'dan Budapeşte'ye, Musul'dan Tahran'a, Afrin'den Trablus'a, Üsküp'ten Lefkoşa'ya, Sofya'dan Semerkand'a, Buhara'ya, Kütahya'dan tüm Türk diyarlarına selamlar olsun. Selam olsun Türkistan'a, selam olsun Nevruz'la gelen bahara" ifadelerini kullandı.
Bugünün İran ve Turani halklarının paylaşamadığı, baharın uyandığı, gönüllerdeki güzel duyguların birbirine karıştığı kutlu bir gün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Remzi Gören, "Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah'ın Celali Takvimi'nde yılbaşı olarak belirtilen, Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügat-it Türk'ünde ilkbaharın gelişi olarak ilan edilen Nevruz Bayramı'nın barış, dostluk, kardeşlik ve dayanışma hislerinin güçlenmesine vesile olmasını diliyorum" dedi ve konuşmasını Nevruz geleneklerinden Kosa Kosa oyununun sözlerinden olan "Nevruz nevruz bahara / Güller güller nubara / Bahçamızda gül olsun / Gül olsun, bülbül olsun" diyerek tamamladı.
VALİ TORAMAN: TABİATLA İÇ İÇE GEÇMİŞ KAVİMLER NEVRUZ'U COŞKUYLA KUTLAMIŞLARDIR
Kütahya Valisi Dr. Ömer Toraman, "Baharın gelişinin habercisi 21 Mart Nevruz etkinliğinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum" diyerek başladığı konuşmasında "Astronomik ve kozmik takvime göre dünyanın her noktasında ve tarihin her döneminde belirli günler çeşitli etkinliklerle kutlanagelmiş. 21 Mart da bunlardan bir tanesi. Bu tarihler, insanların yaşadığı coğrafyalarda meydana getirdikleri değişimi önemsemesiyle, kuşaktan kuşağa aktarılarak daha önemli hale getirilmişler. Türk dünyasında da tabiatla yoğun bir iç içe geçmişlikten kaynaklanıyor olsa gerek, Türkistan coğrafyasında büyük ölçüde hayatı tabiatla iç içe geçen kavimler, boylar bu yıl dönümünü etkinliklerle ve coşkuyla karşılaşmışlar" ifadelerini kullandı.
İnsanoğlunun tabiattan koptukça, özellikle son yıllarda şehirleşmeyle beraber, tabiattaki bu değişimlerden haberdar olamadığına işaret eden Dr. Ömer Toraman, "Ancak insanlık tarihinin mirası olarak değerlendirdiğimiz bu hadiselerin yine şiirlerde, kültürlerde, söylencelerde yaşatıldığına şahit oluyoruz. Aslında apartmanlarda tabiatın dönüşümünü hissedemesek de, zihnen bu değişimi hissedebiliyoruz. O yüzden eski zamanlarla mukayese edildiğinde yürütülen etkinlikler açısından bir azalma yaşansa da, biz kültürümüzün önemli bir parçası olarak bunu muhafaza etmişiz. Bu Nevruz törenlerini birliğimiz ve beraberliğimizin sembolü olduğu gibi yeniden uyanışın da bir yansıması olarak coşkuyla kutlamamız, tarihsel bağlarımızın güçlenmesinin de bir aracı olması gerekiyor. Bu duygu ve düşüncelerle Nevruz'unuzu kutluyor, hayırlı uğurlar getirmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
KUTLAMALARDA TÜRK GELENEKLERİNDEN ÖRNEKLER SERGİLENDİ
Mesut Yılmaz'ın eğitmenliğindeki DPÜ Halk Oyunları Topluluğunun gösterileriyle devam eden etkinlikte, Türklerin demir dağı eriterek, Ergenekon'dan çıkışının da tarihi olan 21 Mart'ı temsilen demir dövüldü ve Nevruz ateşi yakıldı. Başta protokol üyeleri daha sonra da öğrencilerimiz Nevruz ateşinin üstünden atladılar.
Ayrıca Geleneksel Türk El Sanatları Topluluğu öğrencileri ve topluluk danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Pınar Yazkaç, etkinlik alanında hazırladıkları ve Türk kültürünün en önemli sanatlarından olan, Ebru örneklerini protokol üyelerine sundular. Çeşitli öğrenci topluluklarımız da etkinlik alanında stand açtılar.
Etkinlik katılımcılara Nevruz pilavı ikram edilmesiyle sona erdi.