İslami Bakis

İslami Bakış

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Yeniler Topluluğu olarak 16 Mart 2018 tarihinde üniversitemiz bünyesinde 5 hafta boyunca islama bakış dersleri düzenlendi.İslamda helaller ve haramlar üzerinde duruldu. Dinimizin kaideleri anlatıldı. İl müftülüğünden Vaize hanım konuşmacı olarak getirildi.Başlıca şu konular üzerinde durulmuştur. “Hemen bütün din, hukuk ve ahlâk sistemlerinde yasaklar, çirkin ve yakışıksız telâkkî edilen davranışlar vardır. Semâvî dinlerin sonuncusu ve en mütekâmili olan İslâm da, ferd ve cemiyet halinde insanlığın hayrına olmak üzere getirdiği mükellefiyetler manzumesi içinde yasaklara yer vermiştir. Yasaklar menfi (yapılmaması istenen) mükellefiyetlerdir. Mükellefiyetler ise gökler, düzlükler ve dağların yüklenemediği, insan denilen "kemâle namzet" müstesnâ varlığın boyuna göre biçilmiş "emânet"lerdir. Bu "emânet" mükellefiyetler, dıştaki kirleri, pasları silerek cevheri ortaya çıkaran, kimin neye lâyık olduğunu meydana koyan imtihan ve deneme vasıtalarıdır. İnsan ne taş ve hayvandır, ne de melek; o, büyük kabiliyetler ihtivâ eden, eşsiz meyvelerin plânını saklayan bir çekirdektir. Dünya zemininde, ömür denilen mevsimler içinde, en son ilâhî dinin rahmet ve terbiyesine kendisini teslim ederse (mükellefiyetlerini yerine getirirse) melekleri kendine hayran bırakır. Aynı zeminde nefis ve şeytanın arzularına boyun eğer, onların pembe bardakta sundukları zehri gıda zannederse özünü zâyi eder, taş toprak ve gübre arasında çürüyüp gider. İşte insanoğlunun ferdî hayatında, haramlara riayetin de dahil bulunduğu mükellefiyetlerin böylesine önemli bir rolü vardır. 
Bu mükellefiyetlerin, helâl ve haram telâkkisinin faydası yalnızca ferdî de değildir. Bütün katlarıyla cemiyet, bütün zaman ve mekânlarıyla insanlık için iyi, hayırlı ve faydalı olan helâl; kötü, şer ve faydasız olan-derecesine göre- mekruh ve haram kılındığına göre, bunun iyi neticeleri cemiyeti ve insanlığı da yakından ilgilendirmektedir. 
Allah Teâlâ'nın terbiye vâsıtası olan helâl ve haramın muhtevası, insanlığın tekâmül seyrine göre değişik olmuş, son ümmette son şeklini alarak rahmet, kolaylık ve itidali temsil etmiştir. Bu anlayışın kaynağı şu âyetlerdir: 
'Bu dünyada ve âhirette bizim için güzel olanı yaz, biz sana yöneldik,' dedi. Allah: 'Azâbıma dilediğim kimseyi uğratırım, rahmetim herşeyi kaplamıştır, bunu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, âyetlerimize inanıp yanlarındaki İncil'de ve Tevrat'ta yazılı buldukları, haber getiren, okuyup yazması olmayan peygamber Muhammed'e uyanlara yazacağız. O Peygamber onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, temiz şeyleri helâl, murdar şeyleri haram kılar, onların yüklerini indirir, ağır teklifleri hafifletir. Bu Peygambere inanan, hürmet eden, yardım eden, O'nunla gönderilen nura uyanlar, işte onlar saadete ererler' dedi. (El-A'raf: 7/156-157) 

Son Güncelleme Tarihi: 04 Aralık 2018, Salı