Girişim Hikayeleri

          Genç Girişimciler Topluluğu olarak 13.12.2016 tarihinde 14:00-17:00 saatleri arasında Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda “Girişim Hikayeleri” adlı etkinliğimizi gerçekleştirdik. Etkinlikte “Doruk Kimya” kurucusu Hatice Gülgün Akça  “Alse Makina” kurucusu Sedat Kılıç konuklarımız oldu. Etkinliğimize ilk sahneye çıkan “Alse Makina” kurucusu Sedat Kılıç oldu. Sedat Kılıç katılımcılara çocukluğundan ve hayatından bahsederek sunumuna başladı. Zorluklarla geçen üniversite hayatını kolaylaştırmak için yurt dışından bazı eşyalar getirip satmak gibi girişimlerde bulunduğundan fakat başarılı olamadığından bahseder. Daha sonra bir tanıdığının yanında kaynak makinelerinde kullanılan tüplerden satmaya başladığını, orada bu gazların tasarruflu olması için makine geliştirme fırsatını bulduğunu ve sonrasında makinenin patentini aldığını anlatır. Makineyi şirketlere satmak için girişimlerde bulunmaya başladığından bahseder.2008-2009 krizinde tasarladığı makine tasarruf makinesi olduğundan para kazanmaya devam ettiğini, işi ilerlettiğinden okula gidemediğini, bölüm birincisi olduğu halde risk almak zorunda kaldığını, derslere gidemediğini anlattı. Eğitim hayatına devam ederken girişimcilik hayatını sürdürdüğünden, bu kapsamda genç girişimcilere verilen bir ödül aldığını oradan dönerken Anadolu Ajansından olduğunu bilmediği bir kadınla konuştuğunu ve ertesi gün telefonlarının çalmaya başladığını, birçok internet sitesinde haberlerinin çıktığını, çok büyük satışlar yaptığını anlatır. Avrupa komisyonunda 2010 yılında Türkiye’yi temsil etmeye gittiğini ve dünya çapında tanınır hale geldiğini anlattı. ALSE Makina, ALSE Grup Turizm, ALSE Kırtasiye, ALSE Dış Ticaret, ALSE Pet Geri Dönüşüm adlı, 5 farklı sektörde çalışmaya devam etmekte olduğundan, birçok ödülünün bulunduğundan bahsetti. Başarılı bir girişimci olmanın kurallarından bahsetti. Katılımcıların sorduğu sorulara cevap verdi ve sahneden ayrıldı

          Etkinliğimizin ikinci konuğu Hatice Gülgün Akça’da sözlerine çocukluk ve öğrencilik yıllarından bahsederek başladı. Üniversite yıllarında yaşadığı zorluklardan bahsetti. O yıllarda İngilizce set kitabı satarak masraflarını karşıladığını söyledi. İlk kez İzmir’de TUBORG laboratuvarında çalışmaya başladığını orada bir süre çalıştıktan sonra MARKEM’e başvuru yaptığını fakat iş başvurusunda bulunduğu şirketin onu işe almak için bir şart sunduğunu anlattı. Hatice Gülgün Akça şartı kabul ettiğini, sorunun çözümünü günlerce çalışarak bulduğunu ve işe kabul edildiğini anlattı. Daha sonra ablasını kaybettiğinden ve işini kaybettiğinden bahsetti. Bu süreçte kum boyama fikrinin aklına geldiğinden ve kendi evinin mutfağında çalışmalara başladığından bahsetti. Kum boyama işini anlattığı bir firmadan büyük  bir sipariş aldığını, daha sonra taşları değişik renklere boyayarak bir çıkış rotası çizdiğini anlattı.. Anıtkabir’de kırmızı güllerle yapılmış bayrağın kalıcılığını artırmak üzere taşlarla yapılması için sipariş aldığını, bu durumun ona büyük mutluluk verdiğini anlattı. Katılımcıların sorduğu sorulara cevap verdi ve etkinliğimiz burada sona erdi.