İnternet
İnternet Çocuklarımızın Bakıcısı Değil
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda konferans veren Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Akademisyen-Yazar Sefer Darıcı, dijital kültürün artık yepyeni bir boyuta ulaştığını söyledi. DPÜ Domaniç Hayme Ana Bilim, Kültür ve Sanat Topluluğu'nun organizasyonuyla gerçekleştirilen "Dijital Kültür ve Algı Yönetimi" konferansında konuşan Adli Bilimciler Derneği Algı Araştırmaları (ALARM) ve Davranış Analizi Birimi (DAB) Başkanı Sefer Darıcı, “İnternet çocuklarımızın bakıcısı değil. Ebeveynlerin sorumluluklarının farkında ve bilincinde olarak hareket etmesi gerekiyor. İçinde bulunduğumuz çağda dijital ortam sürekli farklı içeriklerle çocuklara ve gençlere ulaşmaya çalışıyor. Bu içerikler kimi zaman zararlı olabiliyor. Birçok uygulama, içerik çocukların psikolojik olarak nasıl etkilendiği konusunu gözardı edebiliyor veya kasıtlı olarak bunu kullanabiliyor. Gençlerin bilinçaltına kimi zaman kültürel ve manevi değerlerimizle alakasız ve hatta bunlarda erozyona sebep olabilecek bilgiler aktarılabiliyor. Uzun süreli kullanım tutum ve davranışlarda değişikliğe sebep olabiliyor” dedi.
BAZI OYUNLARDA ÇOCUKLAR UYUŞTURUCUYA ÖZENDİRİLİYOR
Oyunlarda uyuşturucuya özendirmenin olduğuna da dikkat çeken Darıcı, "Bazı oyunlar direkt uyuşturucu maddeleri yetiştirme, satma, kullanma konseptinde oluşturulmuş. Hatta uygulamanın arka planındaki şirketleri araştırdığınızda yine yabancı kartelleri dahi görebiliyorsunuz. Bu uygulamalar Narco-Marketing olarak daha önce literatüre kazandırdığımız kavramla ilişkili ve kendi içerisinde geniş bir ağa hitap eden pazarlama argümanları şeklinde de olabiliyor. Film, dizi veya popüler kültürün diğer unsurları ilgiyi arttırmak ve uyuşturucu kullanımına özendirmek maksatlı olarak oyun formatında karşımıza çıkabiliyor” diye konuştu.
"ŞİDDET BİR MÜDDET SONRA OLAĞANLAŞAN BİR DURUM HALİNİ ALABİLİR"
Oyunlarda şiddet eğilimine yönlendirmeyle ilgili örnekler verdikten sonra öğrenci ve izleyenleri uyaran Darıcı, oyunlarla şiddete özendirme sonucu, "Şiddet bir müddet sonra olağanlaşan bir durum haline alabilir" dedi.
AİLELER ÇOCUKLARIYLA İLGİLENMELİ
Darıcı, "Çocuğa toplumu anlatan, toplumu özetleyen, toplumsal kalıpları, yargıları, düşünceyi, yaşama şeklini alıp özetleyen çocuğun anlayabileceği dille süzgeçten geçirip ona veren ailedir. ebeveyndir. Ebeveynin kendisidir. Çocuk çevreyle daha sonra etkileşim kurmaya başlar. Kurmaya başladıkça da ailenin ona anlattıkları değer yargılarıyla çevreyi karşılaştırır, telefonu karşılaştırır. Yapılan araştırmalara göre genç annesiyle babasıyla veya öğretmenleriyle birebir arkadaşlarıyla geçirdiği vakitten çok daha fazlasını telefonla geçiriyor. Çok daha fazlasını internet başında geçiriyor. Şimdi en fazla kimden bir şey alıyor? Maruz kaldığı oradan bir şey alıyor. Doğru olarak onun kültürünü, onun anlattığını onun doğru kabul ettirdiğini," diyerek, "Çocuklarınızı internete teslim etmeyin, çocuklarınızı internet dünyasının tehlikelerinden koruyun" uyarısında bulundu.Oyunlarda olumsuz yönlendirmelere karşı ailenin önemine değinen Darıcı;" aile eğitimi ve aile etkileşimi yetersiz, sorunlu olan ailelerin çocuklarında daha fazla olurken, aile etkileşimi ve eğitimi iyi olan ailelerin çocukların da daha az olmaktadır. Ailelerin çocuklarıyla ilgilenmesi, etkileşimi bu nedenle çok önemli" dedi.
"BİLBOARDLARDAKİ REKLAMLARDA PEDAGOJİK DEĞERLENDİRMEDEN GEÇMELİ"
İngiltere'de çikolata reklamlarında çikolata için büyüklük algısı yaratılmaması için çocuğun avucunda gösterilmesi, onun büyüklük ölçüsü alınması gerektiğini ve ürünün olduğundan büyük gösterilmesinin yasak olduğuna dikkat çeken Darıcı, Bilboardlar ile ilgili de sıkıntı olduğunu, belirterek şunları söyledi: "Bilboardlarla da ilgili sıkıntı var. Paranız varsa Türkiye'de genel ahlaka mugayir herhangi bir husus içermiyorsa istediğiniz gibi afiş astırabiliyorsunuz. Ancak bunların pedagojik bir değerlendirmeden geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Onu çocuk da görüyor. Biz de, başka biri de görüyor. Bu anlamda bir değerlendirmeden geçmiş olması gerekiyor. Sadece belediyelerin değerlendirmesinin yeterli olmadığını düşünüyorum"